En vakitsiz zamanda hissedince ölümün nefesini bir veda telaşı başlar. İşte o an; sımsıkı sarılmak istersin sevdiklerine. Derinden bakmak istersin gözlerine. Ve duymak istediğin sözlerin dökülmesini beklersin dudaklarından. Çünkü o sözlerdir seni rıza-i hakikate taşıyan. Bir hazan yaprağı olup savrulurken Eylül’ün rüzgarında, bir sela sesi, bir nasıl bilirdiniz sorusu ve bir de gözyaşıdır seni yolcu eden ardından.
Emine GÜLNAME